Ok~Yunus
Alıp götürmüş raylarda zedelenir olmuş,
Kararlar verilmiş, hükümler yutulmuş,
Damlar şimdi gökyüzünden kar taneleri,
Uykusuz..
o kadar çok ki, tahammül etmeye uyuşturulmuş
Hissettiği kendi teninin örtüsünden başka bişey olmayan
ve ben..
Alıştığım yollar, tanıdık yüzler değil artık,
eskidiler ama bununla kalmadı değiştiler,
Sorarken bulmadım mı kendimi?
Hem yüzlere hem kendime
‘’Kimdi değişen?’’ diye
Kendim bile inandım oysa, uslu yalanlarıma
Dar sokak kalıplarıydı acemice oynanan yerler
Az geliyor şimdi kelimelerime
Sığmıyor şimdi çıkmaz sokaklara
Anlatamam duvara çivilenmiş kapalı kapılara
An’ımın kıymeti, farkındalık bu olsa gerek!
Şıklar verilmişti, cevapları barındırmayan şıklar
Soruları bilenleri hiç bilmedim ben, kendini merkezde sayanları çok bildim
Çapına bakmadan dalgalı koordinatlardan oluşturulan merkezler
Belirsiz radyanlarda döner hacimden oluşan altıgenler
Evet 6 gendi bunlar..
Sağa sola git hep aynı
İçerde de dışarıda da
Buruk ve hissiyatsızlıklar
Ben öyle olmasını istemedim…
Kaybolduğum gecelerde aradım seni
Bazen buluyor gibi oldum,
Sönük ve ölü olduğun halde, gerçek bir yıldız görüntüsünde
Yanılsamadan ibaret olduğunu anlayamadım...
Toprağın ayaklarımı kırbaçlayışını sen de duyuyormusun?
Yerin en dibine batmışken, gökyüzünü içime sığdırabilecekmiş gibi içime
çekişlerime
Sen de gülüyormusun?
Üşümüyorum içim kalın deyişlerime, inanıyormusun?
Özlüyorum hem de çok derken ki tavırlarıma, aldanıyormusun?
Yerinkinden çalıp, kalın topraklar attım üstüme
Şimdi ayaklarım üşüyor
Üstümdeki topraklar, yıkamadığım duvarları örüyor başıma
Her yanım ayrı, ayaklarımın altı haricinde
Her yarım aynı, boş tuğlalara dönüşmüş
İçinin doluluğu belli olmayan toprak parçalarını oluşturuyor bana
İçimi kavuran serin yaz akşamlarının çocuksu yorgunluğunu özlüyorum
Terli ve suçlu mahrur bakışlarımı
Annem farketmesin diye kaçışlarımı
Gerçek beni, saf beni….
Gitmek isteyip de gidemediğim duraklara uzaktan bakıyorum şimdi
Ve öğreniyorum, denk geldiğim duraklarda arzuladığım şeyleri görebilmeyi
Zor olmasına aldırmamayı
Kendi büyütüp yetiştirdiğim sevimli ama acı bir tohumken,
Artık filiz vermeyi başarmış ve kokuşmuş kolpa bir tezek olduğumu....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder