Akıtırmıydı kanını son damlasına..
derin dehlizlerin kapısını araladığında
Güneşinden damlayan bin ateş
karlarında eriyen bir kalp
Söylermiydi en güzel şarkıyı..
aradığını bulamasa da
Soğuktu dünya, bir mağaranın iniltisinde
yalandı düşünce, bir ormanın kuytusunda
diz çöktü aşk, everestin tepesinde
su oldu, buz tuttu orak arazide
leş oldu, mezarı başında
makyaj oldu hayaletin gölgesinde..
Yaydı kokusunu, buğu oldu yellerine
Saklı dururmuydu...
Alçak dağlarda, bir çocuk
kıvranmış çözülmüş bağları
birşey var kimsenin bilmeye tahammül edemediği,
birşey var herkesin bilip duyamadığı ses misali,
yavaş ve soğuk unutamadığı çığlıkları beraberinde..
Bir çocuk, simsiyah gözyaşları eşliğinde
hayal olurmuydu
nefretin karşısında..
Uzundu kelime boşlukları, kendi okyanusunun maisinde
sadeydi muzdarip bakışları, solgunluğu sayesinde
itaat etti aşk, dinmeyen itirazlarına
unutmadı, gördüğü her yüzdeki anlamsızlığı
anımsadı, yankılanan her sesi boşluğunda
sustu, yeraltının köhne özgürlüğünde..
Ölebilirmiydi..
...............................................
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder